
SAKIN UNUTMAYIN HİÇBİR BAŞARI TESADÜF DEĞİLDİR
Savunma ve Mücadele Sporlarına Gönül vermiş her kardeşimize mutlak tavsiyem şu olacaktır. Hayatın her alanında dengenin olduğuna, elde edilen her büyük değer ve başarının arkasında uzun soluklu bir
koşu ve mücadele ile birlikte inanç ve sabrın gerektiğine ve mutlaka sevginin olduğuna inanın, yaptığınız bir işin yanlış olsa da bu işi ben yaptım deme cesaretini gösterin ve idealist olun
Ashihara Budo kai ( Budo Kai Do ) , Savunma Sanatları Federasyonu ve Dünya Mücadele Sanatları Federasyonu nasıl kuruldu
Murtaza ÜNLÜ’nün Hayatı ve Ashihara Budo Kaı Full- Contact Karate’nin Tarihçesi ve Savunma Sanatları Federasyonu
Murtaza ÜNLÜ 1967’de Sivas’doğumluyum, mücadele sporlarına ve sanatlarına olan merakım çocukluk yaşlarında başladı hatta mücadele sporlarına olan merakı yüzünden öğrenimimi yarıda bırakmak durumunda kaldım 1979 iyi yada kötü çalışmış olduğum mücadele sporları arasında Kunğ-Fu, Sotokan, Kyokushin ve Ashihara Karate dir. Bu sürenin ardın dan geçen 15 yıldan sonra 1994’de kendi spor branşı olan buğun GSGM bünyesinde Milli Spor Dalımız olan Ashihara Budo Kai Fullcontact Karate’yani bugün ki adi ile ( Budo kai do ) yu kurdum.ve 1996 yılı içerisinde Türkiye’de bir ilki Gerçekleştirmemin arzusu içerisinde tamamen Uzakdoğu Sporlarını içeren bir müzik kaseti çıkardım gerçi pek ilgi göremese de yaptım. Ardından bir spor dergisinin 10 yıl Genel Yayın Koordinatörlüğü’nü ve Yazarlığı’nı yaptım.1994 yılında kurduğum Ashihara Budo Kai spor branşını, ilk olarak uluslar arası alanda kabul görmesi bakımından Fikret küçükakdere hocamızın vasıtası ile genel merkezi Almanya’da bulunan IBF yani Uluslararası Budo Federasyonu’na tescil ettirdim hem de ciddi bir ücret ödeyerek.1998’de Ashihara Budo Kai ’nin T.C. paten dairesinden isim ve patent haklarını aldım. Bu aynı zamanda Türkiye’nin ilk tek patent tescilli spor branşı olma unvanına sahiptir. 2002 yılında Ashihara Budo Kai Spor Branşını GSGM kabul ettirerek Bir anlamda Türkiye’nin güreşten sonra kendimize ayıt spor dalımız olmasını sağladım ve ülkemizde ilk kez bir Full-Contact Karate Federasyonu’nu kurulmasını sağladım Burada 2002 yılı içerisinde benim hayatım ve mücadele sporlarında yapmış olduğum çalışmalar neticesinde bazı üniversitelerimizin dikkatini çekmiş olmalı ki yaşantımı derslere tez konusu oldu. 2005 yılında 5253 sayılı kanun çerçevesinde Ashihara Budo Kai Full-Contact Karate’nin Dünya Genel Merkezini kurdum. 2007 Nisan ayında 5253 sayılı kanun çerçevesinde Savunma Sanatları Federasyonunu kurdum aslında Savunma Sanatları Federasyonu Dünya Savunma Sanatları Federasyonu olarak kurulacaktı ancak o dönem içerisinde olmadı ancak yıllardır kurmak istediğim bir dünya Federasyonu vardı ve 2008 in Nisan ayının Allaha çok şükür 5253 sayılı kanun çerçevesinde Dünya Mücadele Sanatları Federasyonunu kurdum buda ülkemizde bir ilk olmuştur. Peki sevgili do spor severleri idarecileri eğitmenleri sizce her şey bu kadar kolay mı oldu her şey her şey tıkır tıkır yolundamı gitti ki bu yazdıklarım kendi kendin emi ardı ardına yapıldı Tabiî ki hayır işte bu süreç içinde yaşadıklarımın kısa kısa özeti.
Sürecin başlangıcı benim Ashihara Karate’nin diğer stillerinden farklı olduğunu düşündüğüm gün başladı 1985 li yıllarında tabelasında Ashihara Karate yazısı olan spor salonları dojolara büyük ilgi vardı ve bu spor dalıyla insanlar ilgilenmek için adeta can atıyorlardı üstelik her sporcu kardeşimizin kendine göre hedefi ve amacı vardı ilerinde başarılı birer sporcu, antrenör veya spor adamı olmak gibi. Ashihara karate sporunu öğrenmek uğruna gencecik insanlar yılmadan usanmadan yıllarca gece gündüz demeden emek verdiler, bir gün diğer spor branşlarını çalışan arkadaşları gibi ülkelerini en iyi şekilde temsil etmenin özlemi ve hevesi içinde sporlarını yaparken bir yandan da kötü alışkanlıklardan uzak durmayı başarmış olmaları elbet deki takdir edilecek çabalardı. Amaçları ülkesine milletine devletine ve ailesine hayırlı birer birey olmak, örnek, başarılı bir sporcu olarak yetişmekti. Zaten sporun özünde dünyanın neresinde olursanız olun sporcular her zaman saygın örnek ve terbiyeli insanlar olarak işaret edilirler işte bu yüzdendir ki kendilerini yetiştirip emek veren hocalarına kayıtsız şartsız güven duyarlar. Sonuçta geçen yılların ardından ashihara karate’ye emek veren kardeşlerimizin her biri başarılı ve zıpkın gibi birer sporcu oldular. Yurdumuzun dört bir yerinde binlerce kardeşimiz artık Full-Contact Karate de kendilerini göstermenin zamanı geldiğini düşünerek hocalarının da rızasıyla artık yarışmalara katılmak istediklerini ” bu ülke insanının
da kendilerini görmelerini istemeleri kadarda doğal ne olabilirdi ki. Bu kendini yetiştirmiş her sporcunun en doğal hakkı idi ama her şey düşünüldüğü gibi gitmemişti Fullcontact karate’ye gönül veren binlerce sporcu kardeşimiz yıllar sonra maalesef acı bir gerçekle karşı karşıya kalmıştılar. Yıllarını bu spor dalına veren insanlar maalesef acı bir sürpriz bekliyordu hatta hocalarına olan güvenleri ve saygıları sonucu gözden kaçırdıkları acı gerçekle yüz yüze gelmişlerdi. Ülkemizde ve dünyanın birçok ülkesinde milyonlarca insanın uğraştığı Ashihara karate spor dalının Resmi bir spor dalı olmadığı ve Dünya Karate Federasyonu’nun WKF ’nin bu spor dalını tanımadığı ortaya çıkmıştı.
Ashihara Karate Japonya’da Hideyaki ASHİHARA adında üst düzey bir polis amiri tarafından kurulmuş ve kendi adını taşıyan bir spor branşı olarak kurulmuş ve bir limitet şirket olarak karşımıza çıkmıştı. Bir anda bütün umutlarımız tükenmiş, ve heba edilen yıllar, akıtılan onca alın teri bir hiç gibi karşımızda duruyordu. Artık her şey su yüzüne çıkmış umudun yerini koskoca bir hayal kırıklığı almıştı, yıllardır Japoncadan gelecek denilerek kucak dolusu o belgeler için ödenen paralar boşa gitmişti dört gözle beklenen sertifikaların, temsilcilik diplomalarının antrenörlük belgelerinin değersiz birer kağıt parçasından başka bir şey olmadığı anlaşılmıştı. İşin birde garip ve zor yanı vardı ki hiç sormayın ülkemizdeki resmi spor kurumları başta GSGM olmak üzere bütün kurumlar ancak ve ancak resmi kurumların ve Federasyonların verdiği belgelerin denkliğinin yapıldığını veya geçerliliğinin olduğunu ve elimizdeki bu belgelerin geçersiz ve hiçbir işe yaramadığını defalarca yüzümüze söylediler. Oysaki bu konuya yıllardır hiçbir resmi kurum el atmamış bu spor salonlarındaki gençler siz ne yapıyorsunuz kimler tarafından eğitiliyorsunuz denmemişti, hatta gözlerinin önündeki spor salonlarını maalesef görmezden gelmiştiler. Buda yetmezmiş gibi devlet Federasyonuna sahip sporcu ve antrenörlerin de gözünde bizler sporcu bile değildik hatta resmi yarışmalarda bile bize gösterilen yer türbinlerde seyirci olarak zor yer bulabiliyorduk. Ve bu durumu birçok arkadaşımızın onurunu kırmış ve onurları zedelenmişti hatta birçoğu Ashihara Karate yi bırakmak zorunda kaldı. Çünkü Yapacak pek bir şey yoktu. Peki, bu böylede bırakılıp herkes köşe sinemi çekilmeli idi. kabul edelim ki Onurlarımız kırılmış, yılarımız boşa geçmiş onca alın teri heba olmuştu. Ülkemizde ki ve yurtdışındaki milyonlarca sporcu arkadaşımız haksızlığa uğramıştı ve bunca insanın hakkı nasıl korunmalı ve nasıl bu haklar alınmalıydı. Peki, bunu kim ve nasıl yapacaktı derken ben murtaza ünlü olarak bu mücadeleyi zorda olsa başlatmaya karar verdim 1993 yılında Fikret hocanın İstanbul kule dibindeki bürosuna dört arkadaşı İlhami konukçu, Hüseyin Karakoç, Mahmut Özcan. Ve ben konuşmaya başladık Fikret hocaya hocam artık olan olmuş giden gitmiş geriye dönük zaten yapacak pek bir şey yok dedim. Geçmişin hesabını yapmak bizlere bir şey kazandırmaz sırf zaman kaybından başka bir işe yaramaz demiştik, bizler şimdi gerçek anlamda el ele verip gönül birliği içinde bundan sonra ne yapmalıyız “dedik ve eski bir atasözünü uygulamaya karar verdik.”Ya bu deve güdülecek yada bu diyardan gidilecek misali Ben arkadaşlar bu deveyi gütmeye kararlıyım dedim. Fikret hocanın uluslar arası deneyimi ve tecrübesinden yararlanarak Ashihara Budo Kai branşını kurdum. Bu Türk spor tarihinde beklide bir ilkti. Amaç ülkemizde ve dünyada Full-Contact Karate’nin tarihinde yeni bir sayfa açmaktı. Ülkemizdeki Full-Contact Karate’ye gönül verenler birbirine sormaya başladı ashihara budo kai tutarımı tutmazımı olur mu olmaz mı diye.hatta yakın çevrem bana “gel vazgeç bu işten olmaz bu iş başaramazsın” senin bu yapmak istediğini yıllardır birileri defalarca denedi ama sonuç ortada olmaz bu iş diyerek bana sitemlerini defalarca dile getirdiler beklide arkadaşlarım olacakları önceden sezip beni uyarmak istemişlerdi. Ben ise yanılıyorsunuz arkadaşlar bence denemeye değer deyip tüm inancımı ortaya koyarak “bizden sonraki nesillere bir şeyler bırakmalıyız dedim. Aslında bu işin en ilginç ve garip olan bir yanı da bugün Ashihara Budo Kai Spor Budo kai do.veya Federasyonu’nun resmi kurumlarında görev alan arkadaşların nerdeyse tamamına yakını Ashihara Budo Kai ile alay ederek bana arkamdan ağza alınmayacak sözler ile yüzüme ya sen delisisin vazgeç bu işten olmaz deyip hatta birçoğu sporculuk kariyerini kurtarmak adına halklı olarak Karate Federasyonu bünyesinde bulunan ve WKF Dünya Karete Federasyonu’nun tanıdığı karate branşlarına dönüş yapmışlardı.Oysa benim amacım dövüş sporlarında bir ilki başarmaktı. ilk iş olarak Ashihara Budo Kai ism ve patent hakkını aldım.Bu bir anlamda ülkemizin ilk T.C.Patentli spor dalı olan Ashihara Budo Kain ismini koruma altına almış oldum.Bununla da kalmayıp Türkiye’yi yaz kış demeden karış karış gezip Ashihara Budo Kai spor branşını elimin yettiği dilimin döndüğü kadarı ile anlattım, tanıttım bildiğimi öğrettim bilmediğimi sordum.Bir çok ilde Kulübünü ve derneklerini kurdum.
ancak bir yandan da bin bir zorlukla açılışını yaptığım dojoların açılışlarından bir kaç gün sonra bir bahane ile kapatılması ise işin ayrı bir yanı idi. Tabiî ki bu mücadeleyi vermenin olumlu yada olumsuz insanın hayatında ve yaşantısında bir bedeli olacaktı. Oldu da. ben Ashihara budo kai resmileştirmeye uğraşırken ailem bu Bedeli çok ağır bir şekilde ödediler. Ben arkadaşlarımı bir Federasyona kavuşturmanın çabasını verirken bu ülkede 25 / 30 yıldır yapılamayanı yapmamın mücadelesini verirken bir çok entrika ve haksızlığa uğradım örneğin 14 yıllık oturduğu evinden icra kararıyla kışın ortasında kapının önüne konuldum, düşüne biliyor musunuz siz yurdun değişik bir ilinde yada ilçesinde bir an evvel federasyona kavuşmanın mücadelesini verirken bir telefon geliyor. Elektrik sayacınız sökülmüş bir başka gün su sayacınız sökülmüş bir başka gün telefonlarınız iptal edilmiş derdini kime ve nasıl anlatırsın kim üç kuruş verirde derdine bir çare olur olmaz tabiî ki herkesin gelip gittiği Alibeyköyde ki ufacık dükkânıma haciz üstüne hacizler geliyor ve buna benzer olaylar spor camiamızın gözleri önünde ardı ardına yaşıyorum. hiçbir etkili ve yetiklide Murtaza ÜNLÜ varını yoğunu bu uğurda kaybederken bir gün olsun sormadı ilgilenmedi birkaç kişin dışında herkes seyirci kalmayı tercih etti. Ben ise asla mücadelemden vazgeçmedim, tüm entrikalara ve haksızlıklara rağmen yoluna devam ettim. Öyle durumlarla karşı karşıya kaldım ki yüce rabbim hiç kimseye bu yaşadıklarımı yaşatmasın benim hakkımda bir şeyleri yazarken acımasızca eleştirirken biraz insaflı olun demek hakkım değil mi, örneğin ashihara budo kai artık son kurulma aşamasında ve ben MDK nin toplantısına hangi koşullarda gittigime allahım şahit sonuçta Manisa da federasyon kuruluyor bir gün sonra eve döndüğümde bir bakıyorum ki evim boşaltılmış eşyalarım kapının önünde ailem komşularımıza sığınmış Allah hepsinden razı olsun. Ne diyelim demek ki bu camia için bu bedeli biri yâda birileri ödemeliydi piyango bana çıktı diyorum. Yılmadım arkadaşlar mücadeleme devam ettim çünkü yüzlerce arkadaşıma sözüm vardı eğer bu uğurda yol ortasına çadır kurup yatmak varsa onu da yaparım dedim. Zaten amacım belli idi Ashihara budo kai Federasyonu kurulacak ve bu stil dünyaya Türklerin Fullcontact karate dalı diye tanıtılacaktı, Dünya’da 100’ü aşkın ülkede yapılan ashihara karate yapan ülkeler bilgilendirilip bu ülkelere Türkiye liderlik yapacaktı, en önemlisi ülkemizde 25 / 30 yıldır yasal olmayan bu spor dalını çalışan insanlar tüm yasal haklarına kavuşacak, Bazı ülkeler devre dışı bırakılacak ve artık ne ülkemizdeki nede başka ülkelerdeki insanlara karşılıgı olmayan belge veremeyecek. hatta bazı ülkelere bizde işte Türk karete’si bu denilecekti eğer Fullcontact dövüş sporları dünyada bir marka bir ürün haline gelmiş ise bu pazarda Türkiye’de Ashihara Budo kai ile yerini almalıydı, yani Ashihara Budo Kai Uzakdoğu Sporlarında bizim dünyaya açılan penceremiz olmalı ve olacaktı da, sonuçta çok şükür hedeflerimiz tek tek gerçekleştirmeyi başardık. Önce Nasyonal Federasyonu kuruldu ( Milli Federasyon ) devamında Müslüman ülkelerden başlayıp Türk Cumhuriyetleri’ne ve komşu ülkelere yayılarak Avrupa ve Dünya geneline yayılacaktık. Derken camiada umutlar tekrar yeşermiş toparlanmıştı.1994 yılında başlatılan Federasyon olma mücadelesi nihayet meyvesini vermiş Ashihara Budo Kai 2002 yılında GSGM ye Bağlı Federasyon olmuştu.25 / 30 yıllık Federasyon özlemi bitmişti. Herkes dan hakemlik ve antrenörlüğüne ilk açılış maçımız iki gün sürdü 800 civarında müsabık katıldı. Zaman kaybedilmeden ikinci etaba geçilerek 2005 yılında Ashihara Budo Kai World Honbu ( Dünya Merkezini kurdu ) ve 2006 yılında Fullcontact karate dünya şampiyonasını yaptık. Buğun Ashihara Budo Kai Türk iyenin dışında birçok ülkede yapılan bir spor branşı oldu. Dileriz ki acısıyla ve tatlısıyla kurulan Ashihara Budo Kai ( Budo Kai Do ) spor dalını diğer sporcu kardeşlerimizde örnek alır ve Türkiye’ye ayıt birçok spor dalımız olur. Şimdilik dileğimiz Ashihara Budo Kai Devletimize Milletimize ve yapılan tüm ülkelere hayırlı olur. Arkadaşlar diyorum ki
“Ashihara Budo Kai spor dalına sahip çıkmak bir vatandaşlık görevidir” ve Ashihara Budo Kai Uzakdogu Sporlarında Bir Öze Dönüşün Başlangıcı olacaktır. Yüce önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ÜNDE Dediği gibi “BEN SPORCUNUN ZEKİ,ÇEVİK AYNI ZAMANDA AHLAKLISINIDA SEVERİM” sözünden yola çıkarak inançtan ,birlik ve beraberlikten kopmadan Türkiye Cumhuriyeti’ne hayırlı ve başarılı sporcular yetiştirmek en büyük ilkemiz olmalıdır.
1-Ben Spor da’ demokrasinin barış ve kardeşliğin olması gerektiğini savunuyorum ve dövüş sporlarının mutlaka bir meslek dalı olmalı fikrimi çok yakın zamanda hayata geçireceğim
2-Spor sosyal ve kültürel bir etkinlik dır diyerek özellikle amatör sporlarda uluslar arası alanda elde edilecek her başarı ülkemiz için önemli kazanımları vardır fikrini artık hepimiz benimsemeliyiz
3-Spor bir devletin veya Miletlin olmazsa olamazlarından dır her sporcu kendini yetiştirirken ulusal ve milli değerlerinin olgunluğu ve bilinci içinde kendini yetiştirmelidir sporun bir tek ideolojisi vardır devletinin ve milletinin göksünü kabartacak başarılara imza atmaktır.
4-Ben Murtaza ünlü olarak dünde olduğu gibi bugünde iddiamı sürdürmekteyim dünyada ne kadar savunma ve mücadele spor branşı varsa bizde Türkiye olarak ona alternatif mutlaka bir spor branşı oluşturmalıyız. Çünkü bizim ülkemizde yetişen sporcu kardeşlerimize olan güvenimiz sonsuz olmalı herkes ne kadar yetenekli ise bizlerde onlar kadar yetenekliyiz buna tüm mücadele ve savunma sporları camiası buna inanmalı.
5-Sevgili mücadele sanatlarına gönül vermiş kardeşlerim son olarak şunu söylemek isterim ki özellikle son 15 yıl içerisinde bu oluşumları Gerçekleştirirken isteyerek veya istemeyerek ebetteki benimde hatalarım ve yanlış yaptığım konular olmuştur ayrıca küçük de olsa bana maddi ve manevi katkı sağlayan herkes hakkını helal etsin eğer benim bir emeğim geçmiş ise hepinize helali hoş olsun benim devletimizden aldığım bir tek 5 dan diplomam var onunda eğer bu sana çok diyorlarsa hiç düşünmeden derhal iptal edebilirsiniz veya ben iade etmeye hazırım. Ayrıca Savuna Sanatları Federasyonu ve DÜNYA MÜCADELE SPORLARI FEDERASYONU 5253 sayılı kanuna göre kurulmuştur bunda herkese defalarca söyledim bir kez daha yazıyorum ve buradan. Başta sayın büyüğüm bana her konuda inanmış ve desteğini esirgememiş olan Muzaffer ılıcağa, Galip GÜLENE, Şenaydın AKKILINÇA, Necmettin GÜLERE, Yusuf KILIÇA. Ashihara budo kai ( Budo kai Do ) yönetimine ve kurullarına Savunma Sanatları Federasyonu kurucularına ve Dünya Mücadele Sanatları Federasyonu yönetim kuruluna canı gönülden teşekkürü bir borç bilirim.
Ben bu hizmetlerimin karşılığında ne bir takdir nede bir teşekkür beklentisi içinde olmadım olmamda yalnızca bilmeniz gerektiğini düşündüğüm bazı konulara değindim hepsi bu sizlere kendi meramımı anlata bildimse ne mutlu bana Saygılarımızla
Murtaza ünlü
|